7 Eylül 2009 Pazartesi

Yeni telefonum


Eveeet ! Merhabadan sonra ilk yazımın yaptığım bir alışveriş olacağı hiç aklıma gelmezdi doğrusu:)Şöyle edebi içerikli bir yazım veya şiirimi koymak yerine dünyanın parasını verdiğimi düşününce suçluluk duyduğum, ama bir o kadarda keyifle kullanmaya başladığım telefonumdan bahsedeceğim hayret! Dışarıya çıktığımda hiç aklımda böyle bir şey yokken,kendimi bu harika oyuncağı incelerken buldum.Ve ne olduysa o anda oldu bir baktım telefon benim.Gelelim ne aldığıma.İfone düşünürken Nokıa N97 sahibi oldum.Henüz kullanmaya başlamadım.Oldukça yabancıyız birbirimize.Nedense kıyafette bu duyguyu hissetmem hemen bütünleşirim ama elektronik eşyalarda buna ev eşyaları da dahil aynı duyguyu yaşıyorum.Bir süre eskiyle bağım devam ediyor alışamayacağımı zannediyorum.Sanki dile geliyor ve'' ben sana ait değilim hadi bakalım ne yapacaksın benimle ?'' diyor.:))) Bulaşık makinem bozulduğunda da bir ay kadar eski makinemi hasretle andım .Anlayacağınız henüz bu karmaşık oyuncağımı çözmüş ve keşfedebilmiş değilim.İlerleyen zamanlarda memnuniyetimi veya memnuniyetsizliğimi içeren bir yazıyla tekrar gündeme getiririm bu konuyu.

Sesleniş


''Yine sana sesleneceğim!'' demişsin..Bildiğim bir çok sesten daha derin ,daha narin geldi;Kulağımın duymadığı,yürekten dinlediğim sesin.Her bana gelişin,tanıdığım benden uzak ,yenilenen ruhuma yakın duruşumdu.Masallara masal gözüyle baktım bunca zaman.Ayrı tuttum yaşadığım zamandan.Sen bana geldiğinde;Zaman masala ,masal zamana dönüştü.Uzak diyarların,göz kamaştıran güzelliklerin anlatıldığı gibiydi seslenişin.Bir varmış ,bir yokmuş diye başlar masallar.Var olduğunu yaşarken ,yokluğuna hazırlanmalısın belki.Varlığının seslenişi sustu,yokluğunun derinliğinde.Suskunluğun çığlıkları kapladı içimi önce.Çığ düşecek sandım,yankılanan yürek dağından.Buzulların içinde ,dönüşünü düşündüm .Farkı yoktu gidişinle bana geri gelişinin.Sensiz buz dağında donarken ,seninle gelen sıcaklık sellere boğacaktı beni.Masalların içinde olduğuma güvendim sonra.Gelip kurtaracaktı birileri nasılsa.İnanmaya çalıştım masalın sihirine.Bıraktım kendimi de yüreğimin sesine.Ne gelen var ne giden diyen nefes alışlar;Umutsuzluk içinde alışmış yol alışlar.Uzun bir süre geçti ,bu dalgaların içinde.Boğulmadan kalmayı başarıyordum işte!Yüzebilirim artık sert dalgalar çarpsada!Kulaçlarım büyüyor her bir büyük dalgada.Hükmetmeyi öğrendim içimdeki okyanusa.Derken,seslenişin can buldu yeniden bedenimde.Hem sevince arkadaş ,hem korkuya yandaş oldum.İkisini sarmaladım susturdum koynumda.Senin sesin kalsın istedim ,zamanın akışında.Ne dünü yaşıyorum ,ne geleceği şimdi.Bu anı yaşamak seslenişinde gizli.
Sevil'den 2005