9 Mayıs 2010 Pazar

Babamdan mektup


Uzun zaman önce yazdıklarımı gözden geçirirken arşivimde unuttuğum,hatta başkasının kaleminden çıkmış gibi okuduğum bu yazıya rastladım.Yıılar önce genç yaşta kaybettiğim babacığımın, bana seslenişi olarak yazdığım duygularım:
Canım kızım;
Ayrılığın amansız saatleri vurduğunda bizden çok uzakta olan sen aklımdaydın.Bundan on gün öncesinde yeni bir yıla girdiğimiz anlarda kardeşlerin ve annen ile senin yokluğunu konuşmuş aramızda olmanı ne çok istemiştik.Görüşebilme ihtimalleri, uzaklığa tahammülü artırıyor.Ama olmadı güzel kızım.Seninle konuşamadık, koklaşamadık.Doyulur mu koklaşmalara diyeceksin.Elbette doyulmaz.Ancak son görüşmemizde öyle bir ayrıldık ki,kısa sürede tekrar görüşebilecek umuduyla ertelenen duygulara salıverdik sevgi sözcüklerini sanki.Seni sevdiğimi bildiğinden eminim.Sen yola çıkarken sandalyede oturmuş hüzünlü halimle senin saatinin gelişini bekleyişimiz, gözünün önünde canlanan son fotoğraf oldu bunu da biliyorum.Belki böylesi daha iyi! Göremedim diye üzülme cansız bedenimi.Şanslı say kendini.Sen beni her zaman,sessiz köşesinde seni uğurlayan sevgi dolu bir baba görüntüsüyle hatırlayacaksın.Yaşadığımı hissettiğin duygularını,soğuk yüzüme tanık olmanın perdesi örtemeyecek.Beni ,kah evimizin balkon demirine yaslanmış halimle,kah evin karşı sokağından motosikletin üzerinde gelişimle hatırlayacaksın kim bilir!Hatıralarında canlı kaldığım için seviniyorum ben.
Sen ve kardeşlerinin bu yetişkin zamanına yetişemediğimden buruk içim.Hayat defteri,yarım bıraktığımız boş sayfalarla kaldı.Benden sonra sizlerin doldurduğu sürece eşlik edememiş olmam ,beraberliğimizin resimlerini eksik bıraktı.Anacığıma ikinci kez evlat acısı tattırmış olmanın hüznü de çok ağırdı işte.
Ağır geliyor biliyorum yokluğumun erken gelen acısı.Kalmak için şansım yoktu.Hazırlıksız çıktım hayatınızdan.Yaşam bazen,sürprizler yaşatır ,kanatarak şaşırtır bizi.Acı tatlı anılarıyla sizinle olduğum günlerin her bir anını yeniden yaşadım o son gece.Saksıya son kez diktiğim fidanlarımda sizi gördüm.Ölümün soğuk koynuna sokulurken,sizin canınıza değdim ısındım.Soğuktu ayrılığın kucağı hem de çok soğuk.Öyle soğuktu ki yaktı bedenimi özleminizle.Size doyamadım güzel kızım,Gideceğimi bilmeden bir gün önce en yakın arkadaşıma sizleri anlattım.Sizlerle nasıl gurur duyduğumu anlattım ona.
Canım kızım;
Zamansız ayrılığımızın üzerinden geçen bunca yıla rağmen aramızdaki sevginin mesafesi bir nefes,bir ses kadar yakın biliyorum.Yüreğine her beni sorduğunda orda bana açılan o koskocaman yerden,çağlayan sevgi sözcüklerini bil ki ben de duyuyorum.Her gün doğumunda sana gönderdiğim aydınlığın bir kısmını kalbine yerleştiriyor sende olan sevgimi her yeni doğan günle yeşertiyorum.Tıpkı ,bilmeden o ebedi yolculuğa çıkacağım akşam,toprağa diktiğim küçük çiçek fidanları gibi.Benim yokluğuma inat onlar arkamdan yeşersin istedim belki bilmiyorum.Hislerini ortalığa rahatça dökemeyen sıkılgan yapımın altında.bas bas bağıran sevgimi hissettirecek çok şey yaşatabildiğimi biliyorum.Güzel sözlerin yerine, annene zaman zaman getirdiğim bir demet nergis,cebimden çıkardığım tarağımla sizin saçlarınızı düzelttiğim akşamlar,üzerinize ilk kez giydiğiniz bir kıyafetin güzelliğini onaylayan uzun uzun bakışlarım,akşam iş dönüşünde yemeniz için aldıklarımı siz tadarken izlediğim mutluluğunuz,bir araya geldiğimiz akşamlar sizleri güldürmek için yaptığım espriler hepsi sevgimin parçacıklarıydı.Sözle anlatamadıklarımın,yansımaları.Benim hatalarımın istemsiz çaresizlikler olduğunu fark ederek,babalığımın hakkını verdiğin için sana teşekkür ediyorum güzel kızım.
----------------------------------------------

'Hüzünlü yüreğine su serpmek istedim kapatmışsın kapıları giremedim.Gözlerindeki dalgınlığı ,hayatında ki yılgınlığı alıp çekemedim,seninle olan mesafeleri yenemedim'

'Seni sevmenin en zor yanı,senin yanında olmam gerektiği zamanlarda uzaklığına uyanmak ve var olduğuna inandığın sevgilinin , yokluğunun boşluğuna dayanmak.Bu öyle bir boşluk ki,adsız sevdanın karanlığında kalıyorsun ve göremediğine yanıyorsun.Olmayan aşkların kahramanını oynuyorum sanıyorsun.Bir masal yaratmışsın,içinde hem varsın,hem yoksun.!