30 Ekim 2010 Cumartesi

Bir masal


Aha.-.Take.on.me
Uploaded by herzchen. - Watch more music videos, in HD!

27 Ekim 2010 Çarşamba

Hotel California


Eagles - Hotel California (live)
Uploaded by ntmik. - Watch more music videos, in HD!
Hala dinlenesi,hala dokunaklı ve hala etkileyici.Kaliteli müzik bu olsa gerek

26 Ekim 2010 Salı

Buika


BUIKA - No habrá nadie en el mundo por UOLMUSIC no Videolog.tv.



Kimi zaman radyoda tesadüfen dinlediğim,dilini bilmediğim bir şarkıya derin anlamlar yüklüyor,hiç bitmesin istiyorum.'Buika'nın bu şarkısını ilk duyduğumda da derinden etkilendim,dilini anlamadığım sözlerin yakıcılığını yüreğimde hissettim.Şarkının ismini ve söyleyeni bilmediğimden,kaybolmasına gönlüm razı olmadı,son bölümünü cep telefonuma kaydettim.Ama bir kez daha dinleyebilmek için,şarkının ismini,söyleyenini nereden bulabileceğimi bilmiyordum.Pek umudum yoktu hani.Sonra bir gün kitap alışverişi için gittiğim bir kitapevinden,içinceki şarkıları bilmediğim bir cd satın aldım.İlk gün ondokuz şarkının tamamını dinlemeden kapattım.Bir kaç gün dinlerken sonra onbeşinci şarkı dönmeye başlayınca,aradığım şarkıyı tekrar duymanın sevinciyle doldum.Tekrar tekrar kaç kere aynı şarkıyı bıkmaksızın dinledim,hala da dinliyorum.Sözlerinin türkçe anlamını okuduğumda şarkıyı daha bir sevdim

Şarkının sözleri
sular serbest kaldıklarından beri
kaynaklarının dışında özgürce akarlar
yaseminler ağlamış
ve anlamıyorum neden senin de ağladığını kızım
neden gözlerin ıssız kalmış.
güzel bir öğleden sonra , zeytin ağaçları aldındayken hiç kimse,
hiç kimse seni nasıl sevdiğimi görmedi, nasıl sevdiğimi seni
ve şimdi zeytin ağaçları uyuyorlar, ama ben uyuyamiyorum.

dünyada kimse yok ki derdime derman olsun
senin gururun sayesinde açılan yarama
şimdi beni nasıl incittiğini anlayamiyorum
o kadar aşkı bana tattırdıktan sonra

dönüşünden sonra sana tüm şiirleri okumayı düşündüm,
aşk hakkında ve acı çekmek hakkında olanları,
bana geri döndüğünde kızım, seni öpücüklerimle kaplayacağım
ve uçacağız yukarılara, bulutların yavaşça estiği yukarılara
dudaklarım vucudunda yavaşça akıp gidecek, o kadar yavaş ki zaman anlamak için duracak

hiç bir şey ama hiç bir kimse derdime derman olamaz
onurun öyle bir yara açtı ki bende
beni o kadar büyük bir aşkla sevdikten sonra
nasıl yaralayabilir bir insan bir insanı böylesine?

Temizlik


Bugün gardrobu düzenledim.Neredeyse birkaç haftadır korkulu rüyam olmuştu.Yapılacaklar listemin en başında, sürekli kafamı meşgul eden sorunum haline geldi.El at, kurtul bu işten dedim ve güneşli bir pazartesi gününü evde yatak odasının dört duvarı arasında geçirdim.Gömlekler,pantolonlar,kazaklar,tişörtler,eşofmanlar arasında yok olmuş mağdur gibiydim.Hepsi üzerime üzerime geliyor,bu kadar çok kıyafete sahip olduğum için kendime kızıyordum.Kızmak işe yarasa da bir çoğunu verebilme cesareti göstersem.Yok daha neler, bir gün gelir giyeceğim tutar diyor sıkıştıracak başka bir köşe arıyorum.Kıyafetlerin arasında böylesi bir mücadele yaşarken ,yaptıklarımı otomatiğe bağlayıp,düşünce dünyamı hayallerin içine salıverdim.Şimdi o kıyafetlerin yerinde duygular vardı.Karmakarışık,düzensiz,gereklisi ve gereksiziyle bütün duygular.Ayıklanıp kimileri atılacak,diğerleride olması gerektiği yerlere istiflenecek ki ihtiyaç duyulduğunda başka bir yerlerden çıkmasın.Veyahut kaybolduğunda uyumsuz bir duyguyla baş başa kalınmasın.Sevinçler üst rafa,umutlar daha üste,hüzünler ortalarda bir yere,karamsarlıklar ,kötülükler,kıskançlıklarsa bir torba içinde, kim talip olursa ona verilmek üzere kapı dışına.O da ne?Bak hayalimde kıyafetlerimle örtüştürdüğüm duygularımın da bir kısmını veremiyorum.Kalabalık yaptıklarını bildiğim halde hem de!Sabırsızlığımı,şüphelerimi hele de öfkelerimi ve kırgınlıklarımı.Sabırsız olmam,el çabukluğuma katkı sanıyor,şüphelerimi tehlikelerden korunak biliyor,kırgınlıklarım ve öfkelerimi de hak etmediklerime itiraz ,hak ettiklerimi belli etmek olarak belliyorum.İyi halt ediyorum.Gereksiz ne kadar olumsuz duygu varsa hepsini seçiyor,bana gerekli o güzel duygulara yer açtıkları yerlere ,olumlu olanları bir güzel yerleştiriyorum.O sıkışıklık yok.O karmaşa yok.Ruhumu arındırmanın yolu bir bahar temizliğinden geçirmekmiş diyorum.Kendimi,elimde tuttuğum beş senelik pantolonu nereye yerleştireceğime karar verirken bulunca uyanıyorum.Bunun sende kalma süresi bitmiş güzelim diyor,teker teker bunun gibi yer işgal eden ne kadar kıyafet varsa kapı dışarı ediyorum.Güneşli bir sonbahar gününü evde geçireceğim için hayıflanırken ,bir bakıyorum hem dış dünyamı, hem iç dünyamı temizlemiş olarak bitirdiğim günün huzuruyla yeni bir gün diliyorum.Eksiklikler nasıl can yakarsa,fazlalıklarında can acıttığını anlamakla geçirdiğim bir günün ardından kazanmış çıkıyorum.