Yaşadığımız her gün,başrolünü bizim oynadığımız ama senaryosunu bilmediğimiz,geçmişe biriktirdiğimiz sürpriz bir film karesi..
23 Eylül 2009 Çarşamba
Rehberimizin kibarlığı:)
Otobüs rehberimiz daha güzel çekim yapabilelim diye eğilip bükülmeyi ihmal etmedi sağolsun:))
Londra nın en ünlü parklarından olan Hyde park,ingilizlerin keyif sürdükleri, dinlendikleri geniş yeşil alanlardan biri.Ne zaman güneşli bir gün olsa ,kiralanan şezlonglara veya çimlere uzanmış insanlar bu fırsatı kaçırmıyor.Doyasıya güneşin tadını çıkarıyorlar.E oraya kadar gidilirde bu keyfe ortak olmadan dönülür mü? Şansımıza parka ziyaret ettiğimiz gün güneş bize eşlik ederek keyfini çıkarmamıza eşlik etti.Yanımıza aldığımız sandviçlerin kalanını insanlara alışmış güvercinlerle paylaşmayı da ihmal etmedik.:)
Yeni yerler görmenin en güzel özelliği alışılagelmiş yaşantınızın dışına çıkarak,daha arınmış ve objektif bakış açısı yakalayarak geri dönmeniz oluyor.Bir nevi yenilenme diyorum ben buna.Oldum olası seyahati ve yeni yerler görmeyi sevmişimdir.Bu ister aynı şehirde bir yere, ister şehir dışına, isterse çok uzak bir ülkeye olsun.Döndüğümde aynı kişi olmadığımı düşünüyor ve hissediyorum.
Londra güncesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)