26 Aralık 2009 Cumartesi

Doğduğum evden masalımsı mektup


İki katım,aşı boyamla sadece doğduğun ev değilim. Geçmişi kucaklayıp, geleceği örtüleyen anılar beşiğiyim . Yanı başımda nar ,karşımda incir ve kayısı ağaçları;Önlü arkalı avlumda sizlerin oyunları:Yedi kiremit,yakar top,saklambaç,sek sek,elim sende.Hele birde şen kahkahalarınızla istop naraları.Aynı çatımın altında,bir düzine candınız.Yıllarca acı tatlı ne günler yaşadınız. Hatırlamazsın sen dünyaya gelmeden önce,aileyi erkek çocuk beklentisi sardı .E! Dünyaya gelen bir kız çocuk,nasılsa vardı.Şimdi sıra,doğacak oğlandaydı.Bir sonbahar sabahı,doğumun gerçekleştiği an,bütün aile şoktaydı.Kız oldun diye,kasvet duvarlarıma yağdı.
Eben Belkıs hanım ne naif ve ne hoş kadındı.Baktı durum karışık,konuyu ele aldı.Sevmediniz bu kızı,erkek olmadı diye.Ne isim düşündünüz bilemem ama,’Sevil’ diyelim mana olsun bu cana.Peki dedi aile,karşı çıkmadı kimse.Senden sonra zaten muradına erdiler.Bir değil,üç erkeği sevdiler.Ben sizin oyunlarınız için biçilmiş kaftandım..O zamanlar apartman sevdanıza ne çok yanardım.Anlamazdınız,özgürlüğünüzün değerini.Bir binaya tıkılmanın sıkıcı günlerini .Pek beğenirdim anneanneciğinin ‘Sefer tası’ benzetmesini.Ah !Derdim sessizce, ‘bunlar nereden bilsin benim nimetlerimi.O mis kokulu çiçekler içinde geçen günlerin güzelliğini.’Haklı olduğumu yıllar sonra anladığına eminim.İnan bana maksadım seni üzmek değildir benim.Zaten özlemle beni yad edersin.Gönlünde resimlediğin,görüntümdesin.Sahi,neden yok olmamdan evvel bir resim çekmediniz?.Anılarınızı saklayan beni albümlerden sildiniz.Bak yine sitem ediyor buldum kendimi. En iyisi neşeli bir anıyla bağlayayım bu demi.Hani mahallenin çocuklarını bahçemde toplardın ya!Hayrandım konser vermek için,fişi mikrofon yapmana.Hangi fiş olacak canım,merdivenimin dibindeki tulumba.Motorunun fişi sanata da hizmet etti sonunda.Şaka şaka !Dalga geçiyorum sanma.Öyle güzeldiniz ki ! Masumiyetinizle neşelendirdiğiniz günleriniz olmasa ,o zor günler nasıl katlanılırdı oysa.Bilirsin, gündüzlerim keyfe,gecelerim kedere bürünürdü.Karanlığım o küçük yüreğinizde,korkularda yürürdü.Baban iyi insandı.alkole sarılması olmasa.Her akşam gireceği kapıdan endişeleri salmasa.Üzülürdüm,benim güzelliğimi de gölgelemesine.Sizlere mutluluk vermemi engellemesine.Ne yaparsın,onun elinde değildi.İçmediğinde ne de tatlı bir beydi.Yaşananların silgisi gündüzlerin sevincinde gizliydi.
Derken zaman su gibi aktı geçti.Duruldunuz ,dağıldınız zamanla.Benim sonum da gelmişti bir imzayla.Direnemedim koca binaların hükmüne.Çok katlı apartmanı diktiler ya yerime.Varsın olsun orada benim izim var.Ara sıra uğrarsan, hatıralar karşılar.


Sevil